BİLDİRİLER   

EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMLARINDAKİ ŞARKI SÖYLEME EĞİTİMİ

"BİREYSEL SES EĞİTİMİ" DERSİNİN ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SORUNLARI*

 

Dr. Ayşe Meral TÖREYİN

Gazi Ünv. Gazi Eğt. Fak.

GSEB-MEABD

 

* VIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi Bildirisi,

1-3 Eylül 1999, Trabzon.

 

* Çağdaş Eğitim Aylık Eğitim-Öğretim Dergisi,

Sayı 296, S.29-36, Şubat 2000.

 

Bu bildiri, ses eğitimi genel kapsamında bulunan ve müzik öğretmenliği lisans programlarında 1998-1999 öğretim yılından başlayarak uygulanan (bireysel ses eği­timi) şarkı söyleme eğitimi dersinin ölçme ve değerlendirme sorunlarını saptamak amacıyla hazırlanmıştır Araştırmada betimsel yöntem uygulanarak veriler, GÜGEF müzik öğretmenliği lisans programında ve HÜ Ankara Devlet Konservatuvarı opera ve şan bölümünde söz konusu dersi veren ilgili öğretim elemanlarıyla yapılan sözlü görüşmelerden ve konuya ilişkin yazılı kaynaklardan toplanmıştır. Elde edilen bulgu­lardan, şarkı söyleme eğitiminin, çağdaş öğretim programı nitelikleri taşıyan, gelişti­rilmiş bir ders öğretim programı bulunmamasının, ölçme ve değerlendirmelerde önemli sorunlara neden olduğu saptanmıştır.

I. GİRİŞ

1.1. Problem Durumu

Türkiye'de müzik öğretmenleri, 1998-1999 öğretim yılından beri, eğitim fakültelerinin güzel sanatlar eğitimi bölümlerine bağlı müzik öğretmenliği programı ana bilim dallarında yetiştirilmekte­dir.

YÖK tarafından hazırlanarak, tüm müzik eğitimi bölümlerinde ortak olarak uygulanmaya başlanılan ve "'öğretmen yetiştirmede yeniden yapılanma" olarak bilinen son oluşum, söz konusu kurumların birbiriyle bugüne kadar olduğundan çok daha uyum ve eşgüdüm içinde çalışmalarını gerektirmektedir.

Eğitimin önemli bir boyutu olan ölçme ve değerlendirmede, yöntemlerin geçerlik, güvenirlik ve kullanışlılıkları, müzik öğretmenliği programlarının özellikle başarım gücüne (performans) dayalı alan derslerinde, öteden beri tartışma konusu olmuştur. Yeni sistemde, söz konusu derslerin öğretim programlarının, önceden olduğu gibi “tanımsal program” niteliğinde hazırlanmış olması, şarkı söyle­me eğitimi derslerinin hedefler, hedef davranışlar, öğrenme-öğretme yöntemleri ve sınama - ölçme durumlarındaki bazı belirsizliklere beklenen düzeyde açıklık getirememiştir.

Müzik, bilim ve sanatın bileşkesidir. Bütün bilimlerde "Ölçme" büyük önem taşımaktadır. Müzik, yapısında bilim ve sanatı iç içe bulundurduğu ve "uygulamalı bir sanat eğitimi''ni gerektirdiği için, ilgili eğitim alanlarındaki ölçme- değerlendirme yöntem ve araçlarını da, kendine özgü yapı ve niteliklerine uygun olarak bilinenlerden farklı kılmaktadır.

Öte yandan, ses eğitimi genel kapsamında bulunan ''şan eğitimi" ve "şarkı söyleme eğitimi" kavramlarının, amaç ve düzeylerine göre birbirinden ayrı ve ortak yanlarının bu güne kadar açıkça belirlenmemiş olması, bu derslerin değişik isim ve amaçlara yönelik olarak verilmeye çalışılmasına, dolayısıyla da müzik öğretmeni adayında gerçekleştirilmesi istenilen davranışların somut olarak belirtilememesine neden olmaktadır. Böylece, daha önceden ayrıntılarıyla açıklanmayan davranışlar, değerlendirmeyi yapan bireylerin tamamen beğeni düzeylerine göre "duyumsal yöntemleriyle" öl­çülmektedir. Bu durum, şarkı söyleme eğitimi derslerinin ölçme ve değerlendirme sonuçlarına gölge düşürmekte, geçerlik ve güvenirliğini sarsmaktadır.

Bilindiği gibi, "ses eğitimi; bireylere konuşma ve veya şarkı söylemede seslerini doğru, etkili ve güzel kullanabilmeleri için gereken davranışların kazandırıldığı ve içinde konuşma, şarkı söyleme ve şan gibi farklı, alt ses eğitimi basamaklarını barındıran, disiplinler arası bir özel alan eğitimidir. Tanımda kullanılan "doğru" anatomik ve fizyolojik yapıya, dil ve müzik özelliklerine, gerçeğe ve kurallara uygunluğu, "güzel" söyleme biçimindeki uyum ve ölçülebilir davranışlardaki dengeyi, "etkili" kavramı ise, başkaları üzerinde bıraktığı duygusal izi nitelendirmektedir."' (Töreyin, 1998 s: 10)

Bu bildiride, müzik öğretmeni yetiştirilen kurumlardaki "ses eğitimi" genel kapsamında bulu­nan "bireysel ses eğitimi dersinin" adı, müzik öğretmenliği programının genel hedefleri, düzeyi ve kapsamı göz önüne alınarak "şarkı söyleme eğitimi" olarak benimsenmekte ve bu şekilde kullanılması önerilmektedir.

Şarkı söyleme eğitimi derslerinin ölçme ve değerlendirmelerindeki nesnelliği olumsuz yönde etkileyerek, hedef davranışlara ne ölçüde erişildiğinin güvenli olarak ölçülmesini zorlaştıran bir başka konu ise; bireysel farklılıklara bağlı olarak değişiklik gösteren ve bireyin doğuştan beraberinde getirdiği müzik ve ses yeteneği (ses materyali, kapasitesi, müzik yetisi) boyutlarının somut olarak ayırt edilip ölçülememesidir.

Oysa, bilim ve sanatın bileşkesi olan müzik ve onun önemli bir alanı olan "ses eğitimi'"nde, özellikle uygulama sonuçlarına bağlı olan hedef davranışların önemli ve belirgin '"kritik" davranışları saptanarak, doğru, güzel ve etkili tanımlarına uygun olarak (... anatomik ve fizyolojik yapıya, dil ve müzik özelliklerine, gerçeğe ve kurallara uygunluk, söyleme biçimindeki uyum ve ölçülebilir davra­nışlardaki denge ile başkaları üzerinde bıraktığı iz) ölçme ve değerlendirme yöntem ve araçları geliş­tirilebilir.

Bu bildiri, müzik öğretmenliği lisans programındaki şarkı söyleme eğitimi dersinde halen uy­gulanmakta olan ölçme ve değerlendirme yöntem ve araçlarının saptanarak, varsa sorunlarını irdele­mek üzere hazırlanmıştır. Bu amaçla, şarkı söyleme eğitimi (bilimsel ses eğitimi) ve şan eğitiminde ölçme ve değerlendirmeye ilişkin olarak Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Programı Ana Bilim Dalı ile Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Opera ve Şan Bölümü öğretim elemanlarından oluşan bir grup uzmandan, kurumların amaçları ve düzeylerine yönelik olarak sözlü görüşler alınmıştır. Ayrıca, söz konusu dersi veren ilgili uzmanların bilgi, birikim ve görüşleri doğ­rultusunda sorunlara çözüm önerileri getirilmiştir.

1.2. Amaç

Bu bildirinin hazırlanışındaki temel amaç, müzik öğretmenliği lisans programlarında verilen şarkı söyleme eğitimi "bireysel ses eğitimi" dersinde halen uygulanmakta olan ölçme ve değerlendir­me yöntemlerini saptayarak, varsa bunlara  ilişkin sorunları ortaya çıkarmaktır. Ayrıca, yeni ve farklı ölçme değerlendirme yöntemleri oluşturulma ve geliştirilmesine katkıda bulunmak da amaçlanmakta­dır.

1.3. Yöntem

Bildirinin hazırlanma sürecinde bitimsel araştırma yöntemlerinden yararlanılmıştır. Verilerin bir kısmı yazılı kaynaklardan tarama yöntemiyle elde edilirken, konunun uzmanı olan ve halen, ses eğitimi alanında çeşitli dersler veren Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Programı Ana Bilim Dalı ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Opera ve Şan Bölümü öğretim elemanla­rından da görüşme yöntemiyle sözlü olarak bilgiler alınmıştır. Görüşmede bilgiler, açık uçlu sorularla elde edilmiş ve ayrı ayrı yorumlanarak bulgulara dönüştürülmüştür.

II. BULGULAR

2.1. Ses Eğitimi Tanımı ve Ses Eğitimi Türleri

2.1.1. Ses Eğitimi

Ses eğitimi ve şan eğitimi kavramlarına dilimizde aynı anlam yüklenerek, ayırt edilmeden kullanıldığı ve bunun da zaman zaman karışıklıklara neden olduğu görülmektedir. Oysa ses eğitimi, şan eğitimi ve şarkı söyleme eğitimi temelde sesin doğru kullanılmasıyla ilgili olarak bazı ortak dav­ranışları kapsayan, ancak amaç ve düzeylerine göre farklılık gösteren eğitimlerdir. Daha açık bir ifadeyle, ses eğitimi; şarkı söyleme, şan, koro ve konuşma eğitimi gibi değişik ses eğitimi türlerini kapsayan genel bir alanın adıdır.

O halde ses eğitimi; bireylere konuşma ve/veya şarkı söylemede seslerini doğru, etkili ve gü­zel kullanabilmeleri için gereken davranışların kazandırıldığı ve içinde konuşma, şarkı söyleme ve şan eğitimi gibi alt ses eğitimi basamaklarını barındıran, disiplinler arası bir özel alan eğitimidir. (Töreyin, 1998: 10)

Ses eğitimi, her yaş ve düzeydeki bireylere verilmesi gereken bir eğitimdir. "Müzik eğitiminin içeriksel açıdan genel kapsamında bulunur."' (Uçan, 1994: 14) Bireylerin amaç ve düzeylerine göre değişiklik gösteren bu eğitim, genel, özengen (amatör) ve mesleki müzik eğitimi içinde şarkı söyleme eğitimi, şan eğitimi, konuşma eğitimi ve koro eğitimi gibi değişik isimler alırlar. Amaçlarına göre de bireysel ve toplu olarak verilir.

Genel müzik eğitimi içinde, ilköğretim ve ilköğretim öncesi yaş grupları için, daha çok şarkı öğretmek amacıyla verilen ve "şarkı söyleme eğitimi" ile "koro" eğitimi adını alan ses eğitimi, mes­leki müzik eğitiminde, önceden kazandırılan şarkı söyleme ile ilgili temel davranışların üzerinde ileri tekniklerle geliştirilerek, sese dayanıklılık ve sağlamlık kazandırmaya ve artistik söylemeye yönelik olarak değişir ve "şan eğitimi" adını alır.

Ses eğitimi; koro eğitimi, konuşma eğitimi ve bazı özel durumlardaki şarkı söyleme eğitimi­nin dışında, bireysel (bire bir kişiyle) olarak gerçekleştirilir. Bu nedenle müzik öğretmenliği lisans programında "bireysel ses eğitimi" şeklinde özellikle belirtmeye gerek yoktur. Ayrıca, "bireysel ses eğitimi" kavramı içine şarkı söyleme eğitimi veya şan eğitimi boyutlarından hangisinin, ne düzeyde verileceği açıkça belli olmaktadır. Bu bakımdan, müzik öğretmenliği lisans programlarındaki "birey­sel ses eğitimi" ders adının, ilgili kurumun genel ve dersin özel amaçları dikkate alınarak "şarkı söyleme eğitimi" biçiminde kullanılması benimsenmekte ve önerilmektedir.

2.1.2. Şarkı Söyleme Eğitimi

"Şarkı söyleme eğitimi; ses eğitiminin içinde, ilköğretim öncesi eğitimden, yüksek öğretim ve daha ileri eğitim düzeyindeki bireylere kadar, seçtikleri şarkıyı tür ve yapı özelliklerine uygun olarak doğru, güzel ve etkili biçimde söylemeye ilişkin davranışların kazandırıldığı, şarkı öğretimini de kapsayan ve müzik eğitiminin davranışsal açıdan genel kapsamında bulunan bir ses eğitimi türüdür." (Töreyin, 1998: 13)

Şarkı söyleme eğitimiyle, şan eğitimi arasındaki fark, ses eğitimi kapsamında bulunan bu İki tür ses eğitiminin amaç ve düzey değişikliğinden kaynaklanmaktadır. Şan eğitiminde, özellikle şan için bestelenmiş eserlerin (arie anticheler, opera aryaları ve liedler gibi) sanatsal boyutta ve teknik üstünlükle söylenmesine ilişkin davranışlar kazandırılması hedeflenirken, şarkı söyleme eğitiminde her tür ve düzeydeki şarkıları (okul şarkılar, marşları, halk müziği eserleri v.b.) doğru, güzel ve etkili söylemeye yönelik olarak, sesle, müzikle ve bağlı olduğu bilim alanlarıyla ilgili davranışlar kazandı­rılması amaçlanır.

2.1.3. Şan Eğitimi

Dilimize, Fransızca'daki "chant" sözcüğünden geçen bu kelimenin asıl anlamı; "dayanıklılık ve sağlamlık kazandırmak için sesi işlemek, yetiştirmek, sesle ilgili dayanaklılık sanatı, sesle şarkı söyleme sanatı" (Petit Larousse, 1972: 165) dır. Bir başka tanımda; "Ses müziği sanatı, tekniği ve insan sesiyle oluşturulan müziksel ve teknik sesler bütünü" olarak açıklanmıştır. (Micro Robert. 1978: 163)

Türkçe sözlükte ise; "İnsan gırtlağından çıkan ve perde ayrımlarıyla çeşitli duyumlar uyandı­ran ses dizisi" (TDK, 1988: 1370) dir.

Oysa, müzik eğitimi dilimizde bunların tamamını kapsayacak şekilde ve genellikle güzel şarkı söyleme, sesi doğru, güzel ve etkili kullanma yönünde anlam taşıdığı ve opera şarkıcılığını anımsattı­ğı görülmektedir.

Bütün bu açıklamalar ışığında şan eğitimi: "Ses eğitimi içinde, şarkı söyleme eğitimine daya­nan, özellikle mesleki müzik eğitimi kapsamında ve şarkı söyleme eğitimiyle kazandırılmış olan temel davranışların üzerinde oluşturulan, ileri teknikle ve artistik düzeyde şarkı söyleyebilmeyi ve sese dayanıklılık kazandırmayı amaçlayan mesleksel bir ses eğitimi" (Töreyin, 1998: 10) olarak ta­nımlanabilir.

2.2. Eğitimde Ölçme - Değerlendirme ve İşlevleri

"Eğitim, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme mey­dana getirme sürecidir" (Ertürk, 1971: 4) Bu süreç sonunda bireyin davranışlarında, istenilen nitelikte değişme olması beklenir.

Arıcı'ya göre; "Objelere, duyumlara ya da bireylere belirli bir niteliğe sahip oluş derecelerini belirlemek için, belirli kurallara uyarak sembolik değerler verme işlemidir." (Arıcı, 1993: 14)

Tekin ölçmeyi; "... belli bir nesnenin ya da nesnelerin belli bir özelliğe sahip olup olmadığı­nın, sahipse sahip oluş derecesinin gözlenip, gözlem sonuçlarınım sembollerle ve özellikle sayı sem-bolleriyle ifade edilmesi" (Tekin, 1979: 31) biçiminde tanımlamaktadır.

Eğitimde, ölçmenin önemi büyüktür ve diğer başka bilim alanlarında olduğa gibi kendine özgü ölçme araçlarını geliştirmiştir.

Değerlendirme ise; "Çeşitli ölçme ya da ölçme yerine geçen gözlemler sonucunda yapılan yargıyı belirten bir terimdir ve eğitimde, özellikle öğretimde amaçlara ne derece yaklaşıldığının bir ölçüsünü verir." (Binbaşıoğlu, 1983: 10)

Yani, çok çeşitli ölçmelerden yararlanarak, zihin yoluyla bir anlam çıkarmak, bir yargıya varmaktır değerlendirme.

Ölçme ve değerlendirme, öğrenci davranışları hakkında öğretim sürecinin başlamadan önceki durumu ile sürecin çeşitli aşamalarındaki durumuna ilişkin bilgi verdiği için, eğitim olgusunun önemli boyutlarındandır. O ders ve konuya en uygun olan ölçme ve değerlendirme yöntemleri oluşturularak, öğretim programlarının sınama ve ölçme durumlarında belirtilir. Çağdaş öğretim programlarında sınama ve ölçme durumları, eğitimin istenilen nitelikte gerçekleştirilip gerçekleştirilemediğini göste­ren önemli bir öğedir.

Eğitimde hedeflenen davranışlar daha önceden ayrıntılı bir biçimde hazırlanan ders öğretim programında belirtilir. Uygun öğretim ortamlarında, konunun uzmanı eğitimciler tarafından, o eğitim alanına özgü yöntemlerle, hedeflenen davranışlara ulaşılmasına çalışılır. Bu süreç içinde, ders öğretim programında belirtilen sınama - ölçme durumlarıyla da, hedeflenen davranışların gerçekleştirip ger­çekleştirilmediğine bakılır. Özellikle bu aşamada ölçme ve değerlendirme önem kazanır.

"Eğitimde ölçmenin;

* Öğrenci seçimi,

* Öğrencileri bireysel farklılıklarına göre ayırma,

* Eğitim ve öğretim güçlüklerinin ortaya çıkarılması,

* Öğrencileri güdüleyip, başarılarının yükseltilmesi ve

* Öğrencinin rehberlikle ilgili sorunlarının çözümü "(Binbaşıoğlu, 1983: 9) gibi çok önemli işlevleri vardır.

2.2.1. Müzik Eğitiminde Ölçme ve Değerlendirme

Diğer tüm eğitim alanlarında olduğu gibi, müzik eğitiminde de ölçme ve değerlendirmenin önemli bir yeri vardır. Müzik eğitiminde öğrencilere kazandırılması öngörülen davranışlar müzik dinleme, şarkı söyleme, çalgı çalma, müziksel işitme-okuma-yazma vb. pek çok çeşitlilik gösterirler. Bu davranışlar, müzik eğitiminde bilişsel (zihni), duyuşsal (duygusal, ruhsal) ve devinişsel (hareki, devinimsel olmak üzere gruplandırılabilir. Böylece de davranışların tanınması ve tanımlanması, öğrenilmesi ve öğretilmesi, gösterilmesi ve gözlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi elverişli olanaklara ve önemli kolaylıklara kavuşturulmuş olur. (Uçan, 1977: 4).

Müzik eğitiminin ölçme ve değerlendirilmesinde, müziğin doğasından gelen özellikler gereği "müzik bilgisi'' nden çok, "müziğin yapılması", yani (ürün, "bir tutum ve davranışın ortaya çıkardığı şey" edim. TDK, 1988: 1537) akla gelmekte ve onun ölçümü gerekmektedir. Böylece de "perfor­mans" sözcüğü , (başarım gücü, takat sınırı) (TDK.. 1988: 1178) anlam kazanmaktadır. Bu nedenle, müzik eğitiminde performans testlerinin yeri büyüktür.

Müzik eğitiminin herhangi bir alanında, öğrencilere kazandırılması hedeflenen davranışların ölçülebilmesi, o müziksel alan için geçerli, güvenilir ve kullanışlı ölçme yöntemlerinin oluşturulup kullanılmasına, bu da müziksel performansın ölçülebilir özelliklerinin önceden belirlenen açıkça ifade edilmesine bağlıdır. Öteden beri uygulanmakta olan performans testlerinin geliştirilmesi için bugüne kadar önemli çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Prof. Dr. Ali Uçan, özellikle keman ve müzik eğitimi üzerine "uygulamalı keman eğitiminde psiko-motor becerilerin ve ürünlerinin ölçülmesi" (1977: 25) başlıklı çalışması ve "müzik eğitiminde performans testlerinin yeri, önemi ve kullanımı"' (1986: 50) başlıklı konferans metni ile müzik eğitiminde ölçme-değerlendirmeye önemli katkılarda bulunmuştur.

2.2.2. Ses Eğitiminde Ölçme ve Değerlendirme
2.2.2.1. Genel Bir Bakış

Ses eğitimi, yukarıda de belirtildiği gibi. müzik eğitiminin içeriksel açıdan genel kapsamında bulunur. Bu derse ilişkin davranışların ölçülmesi ise; düzeyi amaçları ve kapsamına göre, çoğunlukla gözlem ve dinleme yöntemiyle gerçekleştirilmekledir.

Genel, özengen ve mesleki müzik eğitimi verilen kurumlarda, ses eğitimi kapsamında bulu­nan ve bireysel olarak uygulanan şan, şarkı söyleme ve konuşma eğitimi ile toplu olarak uygulanan koro eğitimi aynı yöntemlerle ölçülmektedir.

Bu eğitimde, ölçme aracı olarak belirlenen şarkı ve/veya konuşma metinleri, ölçme sırasında sesin, dilin ve müziğin kurallarına uygun olarak (doğru) oluşturulup oluşturulmadığına, söyleme biçimindeki uyum ve ölçülebilir davranışlardaki dengenin istenilen nitelikte gerçekleştirilip gerçek­leştirilmediğine (güzel) dikkat edilerek gözlenmekte, dinlenmekte ve uygun sayısal değerlerle ifade edilmektedir. Ölçmede kullanılan ölçütler, ilgili kurum ve dersin düzeyine göre belirlenen hedefleri doğrultusunda, farklılık göstermektedir.

2.2.2.2. Şarkı Söyleme Eğitimi Dersinde Ölçme ve Değerlendirme

Şarkı söyleme eğitimi, genel müzik eğitimi bağlamında, özellikle doğru, temiz ve güzel şarkı söyleme amacına yönelik olarak uygulandığı için, bu üç özellik, ölçmeyi gerçekleştiren bireyler tara­fından ölçüt kabul edilerek dinlenilmekte ve sayısal değerlerle ifade ederek ölçülmektedir.

Mesleki müzik eğitiminin müzik öğretmenliği lisans programlarında ise, kurumun genel amaçları esas kabul edilmektedir. Halen, müzik öğretmenliği lisans programlarındaki şarkı söyleme eğitimi dersinin ölçülmesi; eğitim süreci içinde ve çeşitli aralıklarla, ses eğitiminin ürünü olan "şarkı söyleme" eylemine, ölçmeyi yapan bireylerin, bilgi birikim, beğeni ve müziksel işitme algılama dü­zeyleri doğrultusunda, gözlem ve duymaya dayanan, duyumsal yöntemlerle, sayısal değerler verilerek gerçekleştirilmektedir. Yani, öğrenci eğitim sırasında belirlediği şarkıyı söylerken, ölçmeyi yapacak olan bireyler, dinleyerek ve -gözleyerek, kendi bilgi, birikim, beğeni ve müziksel işitme ve algılama yetilerine göre doğru ve uygun buldukları davranışlara, takdir ellikleri sayısal değeri vermektedirler.

Bildiri hazırlanırken, bu yönteme ilişkin olarak görüşlerine başvurulan konunun uzmanların­dan tamamı halen uygulanmakta olan yöntemin, bu dersin yapısına en uygun ve kullanışlı bir yöntem olduğunu, ancak, ölçmelerdeki geçerlik ve güvenirliğin istenilen düzeyde olmadığını belirterek, bunu aşağıdaki nedenlere bağlamışlardır.

* % 80 oranındaki uzman genellikle, ölçülecek belirgin özellikle (kritik davranışlar), bunlara verilecek olan sayısal değer ve ağırlıkların sınavdan önce saptanmadığını belirtmiştir.

* %75 oranındaki uzman, geçerlik ve güvenirliği artırmak için, özellikle şarkı söyleme eğitimi teknikleriyle kazandırılan davranışların, doğuştan gelen ses varlığı (ses materyali, kapasitesi) özelliklerinden (sesin tınısı, gürlüğü ve genişliği) olabildiğince somut olarak ayırt edilmesi gerektiğini vur­gulamışlardır. Yani, hangi belirgin özellikler (kritik davranışlar) şarkı söyleme eğitimiyle kazandırılmakta, hangileri bireyin beraberinde getirdiği doğal ses varlığıyla gerçekleştirilmektedir? (Doğru solunum, sesi doğru üretip yayma, rezonans, doğru diksiyon ve artikülasyon, müzikal yorumlama, güçlü ve parlak bir ses oluşturmak vb.) Daha açık bir deyişle, sağlıklı ancak, tını, gürlük ve genişlik olarak yetersiz bir sesi, olabildiğince temiz (hışırtısız., pürüzsüz ve parlak), ton içinde kalarak, doğru (anatomik ve fizyolojik yapısına, müziğin tartım, ezgi, yorum gerekliliklerine ve dil özelliklerine uygun), güzel (söyleme biçimindeki uyum ve ölçülebilir davranışlardaki denge) ve etkili (dinleyen­lerde bıraktığı kalıcı iz) kullanmakla, zaten sahip olduğu güçlü, parlak, kaliteli bir sesi hemen hemen hiçbir çaba harcamadan kullanarak söylemek arasındaki, şarkı söyleme eğitiminde kazandırılması
hedeflenen davranış farklarını belirlemek ve önceden puanlayarak, ayırımın doğru yapılması gerekliliği vurgulanmaktadır.

* % 20 oranındaki ilgili uzman, asıl çelişkinin ölçmeyi gerçekleştiren bireylerdeki bilgi ve bi­rikim farklılıklarından kaynaklandığını,

* Bunun çözümünün ise, ses eğitimcisi yetiştirmede ilke, program ve yöntemlerin olabildiğince ortak hazırlanması ve uygulanmasıyla sağlanabileceğini belirtmişlerdir.

* Konuyla ilgili olan % 25 oranındaki uzman, ölçme ve değerlendirmedeki objektifliği artır­manın, sınav kurullarının çok sayıda bireylerden oluşturulmasıyla sağlanacağı görüşünde olduklarını belirtmişlerdir.

* Araştırmada, görüşlerine başvurulan Ankara Devlet Konservatuarı opera ve şan bölümü öğ­retim elemanlarından % 45'i kurumlarının amacı gereği olarak (temel amacı; her dönem ve türdeki opera aryalarını en doğru, etkili ve güzel bir biçimde ve dünya standartlarında yorumlayabilen opera sanatçıları yetiştirmek) öğrencilerin doğuştan getirdikleri ses varlığının üstün nitelikli olmasının (tını, volüm ve genişlik yönünden) çok önem taşıdığını, bu nedenle de konservatuar giriş sınavlarında bu açıdan değerlendirme yapılacak öğrenci alındığını belirtmişlerdir.

2.2.3. Müzik Öğretmenliği Lisans Programındaki Şarkı Söyleme Eğitiminde Karşılaşı­lan Ölçme - Değerlendirme Sorunları

Bu dersle ilgili ölçme - değerlendirme sorunları;

1.      Şarkı söyleme eğitimi dersinde ayrıntıları açıkça belirlenmiş bir öğretim programının ol­maması, buna bağlı olarak; kurumun amaçları doğrultusunda dersin hedeflerinin, hedef davranışları­nın ve bunlara ilişkin, ölçülebilir ve belirgin, ayırt edici özelliklerin yeterince belli olmaması,

2.      Ses eğitimi genel kapsamında bulunan, şarkı söyleme eğitimi ile şan eğitimi tanım, ilke, kapsam ve hedeflerinin, uygulandığı kurumların düzey ve amaçlarına göre açıklıkla belirlenmemiş olması,

3.      Öğrencinin müzik yeteneği ve ses varlığı düzeyinin gerçek ölçümünün yapılmasına olanak sağlayan, uygun nitelikte ölçme araçları bulunmaması,

4.      Müziğin sanat boyutunda ağırlıklı olarak yer tutan "güzel ve etkili" kavramlarının, ölçmeyi yapan bireylere göre farklı ölçümlere neden olması gibi temel sorunlardan kaynaklanmaktadır.

III. SONUÇ

Yapılan bu araştırmadan sonuç olarak;

1.       Eğitim fakültelerinin müzik öğretmenliği lisans programlarındaki şarkı söyleme eğitimi dersinde halen uygulanmakta olan ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin, dersin özelliklerine en uygun ve kullanışlı yöntemler olduğu, ancak geçerlik ve güvenirlik yönünden istenilen nitelikleri taşımadığı,

2.   Geçerlik ve güvenirliğinin artırılması için, ölçülüp değerlendirilecek olan belirgin davra­nışların sınavdan önce saptanarak, ağırlık ve oranlarının sayısal değerlerle ifade edilmesi gerektiği,

3- Böylece ölçmeyi yapan bireylerin olabildiğince yaklaşık bir sonuca ulaşmasının mümkün olacağının düşünüldüğü,

4.      Sınavlardan önce öğrencilerdeki müzik ve ses varlığı (yeteneği) düzeyinin belirlenerek, dersin hedef davranışlarına bağlı olan belirgin özelliklerin (kritik davranışlar) kazanılma düzeyinin, daha güvenli ve gerçek ölçümünün yapılabilmesine olanak sağlanacağı görüşü,

5.      Ölçmeyi yapacak olan bireylerin, dersin hedefleri ve kurumun düzeyi konusunda yeterli bilgi ve birikimle donatılarak yetiştirilmesi gerekliliği,

6.  Ses eğitimi genel kapsamında bulunan, özellikle şarkı söyleme ve şan eğitimi derslerinde tanımlar, ilkeler, amaçlar, kapsam ve öğretim yöntemleriyle, ölçme-değerlendirme yöntemlerinin, ilgili olduğu kurumlara yönelik olarak, bilimsel araştırma teknikleri çerçevesinde yeniden ve gelişti­rilmiş olarak saptanma gerekliliği,

7.  En önemlisi, söz konusu ders öğretim programlarının, açık ve anlaşılır biçimde hazırlanarak, üstün nitelikli ses eğitimcileri tarafından tüm müzik öğretmeni yetiştirme programlarında ortak olarak uygulanması gerekliliği ortaya çıkmıştır.


IV. ÖNERİLER

Araştırmada varılan sonuçlara göre, aşağıdaki öneriler getirilebilir;

1.     Müzik öğretmenliği lisans programındaki ses eğitimi genel alanında bulunan tüm derslerin, özellikle şarki söyleme eğitimi dersinin, (konuya ilgisi ve yakınlığı göz önüne alınarak) lisans üstü müzik eğitimi veren ilgili enstitüler tarafından, program geliştirme uzmanlarına yeni ve geliştirilmiş bir öğretim programı hazırlattırılmalıdır.

2.  Şarkı söyleme eğitimi dersinin ölçme yöntemleri ve ölçme araçları, nitelikleri yönüyle çeşitli bilimsel ortamlarda tartışılmalı ve geliştirilmesine çalışılmalıdır.

3.  Ses eğitiminde yeni ve özgün performans testleri geliştirilerek, bireyin doğuştan beraberinde getirdiği ses varlığının (yeteneği) ölçülebilmesine olanak sağlanmalıdır.

4.  Bu dersin  öğretim  elemanlarının  üstün nitelikli olarak yetiştirilmesi için, ilgili kurumlar arasında eşgüdüm sağlanmalıdır.

5.     Müzik öğretmeni yetiştirme programlarının ses eğitimi dersinde, olabildiğince ortak amaç, ilke, öğretim teknikleri ve ölçme-değerlendirme yöntemleri uygulanmalıdır.

 

Kaynaklar

ARICI, H, İstatistik Yöntemler ve Uygulamalar: 14. Meteksan A.Ş. Basımevi. Ankara 1993.

BİNBAŞlOĞLU, C, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme: 10-9, Binbaşıoğlu Yayınevi, Ankara 1983.

ERTÜRK, S, Eğitimde Program Geliştirme: 4. Yelkentepe Yayınları, Ankara 197 i.

MİCRO, Robert, Dictionnaire dıı Français: 163. Paris 1978.

Petit Larousse en Couleurs, Dictionnaire Encyclopediqııe: 155, Paris 1972,

TDK Türkçe Sözlük: 1370, 1537, 1178, TD.K Yayınları, Ankara 1988

TEKİN, H, Eğitimde Öiçeme ve Değerlendirme: 31, Mars Matbaası, Ankara 1979.

TÖREYİN, A, M, Türkiye Türkçesi Dilbilgisi Yapısının Şan Eğitimi İlke, Amaç ve Yöntemleri Açı­sından İncelenmesi: 10, 13, Yayınlanmamış Doktora Tezi, GÜFBE, Ankara 1998.

UÇAN, A, Uygulamalı Keman Eğitiminde Psiko- Motor Becerilerin ve Ürünlerin Ölçülmesi: 4, 25.

Filarmoni Aylık Müzik ve Fikir Dergisi, 12 (124): 4. Ankara 1977.

.................. Temel Keman Eğitiminde Temel Kavramlar Araçlar ve Beceriler  50 Çağdaş Eğitim Aylık

Eğitim -Öğretim Dergisi, 5 (46): 50 Ankara 1980.

.................. Müzik Eğitimi Temel Kavramları- İlkeler- Yaklaşımlar: 14 SAY Yayınları Ankara 1994.