Nazlatma ve Türkülerimizde Evrensel Müziğin Kökleri

Doğrudan müzikle ilgili olan konulara yer veriniz.
Cevapla
mahiye
Mesajlar: 143
Kayıt: 16 Haz Prş, 13:39

Nazlatma ve Türkülerimizde Evrensel Müziğin Kökleri

Mesaj gönderen mahiye »

Değerli meslektaşlarım,

Bugün Prof.Ali Uçan hocamızla pentatonik nazlatmalar ve halk ezgilerimiz üzerine bir saat kadar görüştüm. İstanbuldaki seminerde katılan arkadaşlara dağıtmış olduğum dökümandan kendisine verdim. Pentatonik türkü ve nazlatmalarımızda kendiliğinden çoksesli müzik yapılabildiğini, iki müzik cümlesi alt alta getirildiğinde hiç armonik hata oluşmadığını ona göstererek anlattım. Daha ileri armoni bilgisi olanlarla bir grup oluşturmak isteğimden söz ettim.
Kendisinin doktora öğrencilerinden bir grupla beni bir araya getirmesini rica ettim. Bunu ayarlamaya çalışacak.

Son çalışmalarımda vardığım sonuçlarla daha rahat söyleyebiliyorum ki; dip kültürümüzde, çokseslilik için elverişli, matematiksel dengeleri oturmuş, birbiriyle estetik uyum içinde müzik cümleleri olan, bugünün armoni kurallarını içeren sağlam yapı taşları var. Örnek çalışmalar yapalım.

1- “Aspetten Liparita, kim elçiledi beni” ile deneme:
Bu Rize türküsünde var olan iki küçük müzik cümlesini alt alta getiriniz.
7/16: // remi mi / mimi redo / remi mi / mimi redo //
(kalın) // sila si / la lasi soldo / sila sisol / lalasi lala //
(Buraya nota yazamıyorum, nota programı e-postadan geçmez. İleride fotoğraf dosyası olarak göndermeyi denerim.)

İşte arkadaşlar, hiç hatasız bu armoniyi gördünüz!
Çoksesliliğin doğuşunda ana malzeme halkın kendi estetik sezgileriyle doğal olarak ulaştığı ezgilerdedir.

En eski nazlatmaları bulalım diyenler oldu bana: Bakın arkadaşlar, en eski olanı şu anda önümüzde durandır. Çünkü, matematiksel dengeleri bozuk olanları doğarken ölürler, insan beyni ritmik uyum ve matematiksel dengesi olmayanları yaşatma özelliğinde değildir.

Beynimiz ritmik algılama özelliğindedir, ritmi bozuk olanı asla kaydetmez, ritim matematik demektir biliyorsunuz. Armoni, yani müziğin iç estetik kuralları yine insan beyninin süzgecinden geçer de gelir. Binlerce beyin süzgecinden geçtiğini düşünün, 20 bin yıl yaşamış bu ezgiler, en büyük tarih süzgeci, oturmuş kurallar bunun içinde demektir. Şimdi bize düşen iş, o kuralları yeniden görmektir.

Dip kültürümüzde evrensel çoksesli müziğin esasları saklıdır. Şimdi yapmaya çalıştığımız bir yeniden analiz işlemidir, yani müzik sanatında estetik kuralların ortaya çıkışını test etme işlemidir.

2-“Annem bana tulumbadan su çeker” ile deneme:

Bu oyun tekerlemesi, dörtlü grupla oynanırken oyun sırasında dikkatimi çeken bir durum oldu. Dramacı gözüyle bakınca fark ediliyor. Her tekrarında daha hızlı söyleniyor, fakat bu sırada ezgi yukarı taşınıyor! Bu “Ezgi yürütme” işi, oyunun içinde kendiliğinden gerçekleşiyor. Eğer kağıtta yazılmış bir nota olarak söylense bu mümkün değil! Yaşamın kendisinde ezgi yürütme var demek ki. Nerde; tekrarda eğer tempo hızlanıyorsa ve sürekli tekrar varsa.

Bunu pentatonik ezgiye taşımaya, orada ezgi yürütme yapmaya karar verdim. Yapılacak iş şuydu; dörtlü aralıklarla ezgi yürütmek, yani bağlamanın LA-RE-SOL seslerinden ezgiyi yinelemek! Yaptım, muhteşem sonucu görmek ister misiniz?

Dikkat etmeniz gereken şey, Sİ ve FA sesinin hiç olmadığı bir sıra ses dizisi düşüneceksiniz.

Üç kere ezgi yürüttükten sonra bu ezgileri üst üste getirin, muhteşem 3 sesli armoniyi görün. (Yemek tarifi gibi değil mi, keyif almaya başladım.)

Annem bana tulumbadan su çeker su çeker
Halka da boynumdan geçer halka da boynumdan geçer
(eski kaynaklardaki notalarıyla değil, yeniden pentatonik olarak düşünün)

1. ezgi: Kalın LA’dan başlasın: (4/4 ölçü)
// lado lado lado lado / rere do rere do / re dodo lasol lasol do / redodo lasol lado la //
//remi remi remi remi /solsol mi solsol mi / solmimi redo redo mi / solmimi redo remi do//
//solla solla solla solla / dodo la dodo la / do lala solmi solmi la / do lala solmi solla mi//

Üst üste gelen seslerin oluşturduğu akorları belirlemeye çalışalım:
Pentatonik LA-RE-SOL (bazen re-sol-do) dörtlü akorların LA MİNÖR’e, 3. ve 4.ölçüde “la-re-sol” dörtlü akorunun DO-Mİ-SOL majör akoruna çözüldüğünü gördünüz mü?
Lütfen notasını yazarak analiz ediniz. Lezzetine doyum olmuyor değil mi?

3.deneme:

La pentatonik dizisini ince do’ya genişletilmiş olarak çıkıcı-inici sıra ses yazın.
Re’den başlayan aynı şekilde bir pentatonik dizi daha yazın, ilkinin üzerine koyun.
Sol’den başlayan aynı şekilde bir pentatonik dizi daha yazın, onu da üzerine koyun.

Bu üç pentatonik sıralamada, üst üste gelen seslerin oluşturduğu akorlara bakacağız.
(Aslında La pentatonik dizisinde, 3 sesli kanon yaptınız, kanonu bir ses atlayarak başlattınız, doğal olarak La-Re-Sol seslerinde kanon başlamış oldu. (Bağlamanın boş tellerinde yani)

LA DO RE Mİ SOL LA DO LA SOL Mİ RE DO LA SOL LA

Şimdi hangi akorların nereye çözüldüğüne bakın bakalım: Bitişte “kalın sol la” bitişi ekledim, bağlamadaki gibi pentatonik bitiş duygusunu tam versin diye.

La do re mi sol la do la sol mi re do la sol la
Re mi sol la do re mi re do la sol mi re do re
Sol la do re mi sol la sol mi re do la sol mi sol

Pentatonik 4’lü akorların La minöre ve bazen de Do majöre çözüldüğünü gördünüz mü? İşte bizim pentatonik nazlatmalrımızda yatan, pentatonik türkülerimizde yatan gizli akorlar, sanatsal/estetik kurallar. Ucunu yakaladık; işte batı müziğinin temelindeki Dip Kültürümüz.
Haydi rast gele!
Haydi kolay gelsin!
Yolunuz açık olsun genç meslektaşlarım!


Mahiye Morgül (Müzik Bilimci)

4.10.2006 Ankara

Not: Bütün müzik okullarından, Fakülte ve AGSL'lerden, konuya duyarlı öğretim üyelerinden bu konuda birlikte çalışmak için, beni müzik öğrencileriyle veya öğretmen adaylarıyla veya öğretim üyeleriyle ya da araştırma görevlileriyle veya doktora öğrencileriyle buluşturmak, bu çalışma tekniklerini onlara aktarmak üzere davet bekliyorum. Ücret olarak sadece şehirlerarası otobüs biletimin karşılanması yeterlidir.
Cevapla